Güncel Haberler

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Kendini dokunulmaz sanan İsrail’e dokunuldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen EXPO 2024 Uluslararası Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Fuarı’nın gala programında yaptığı konuşmada, MÜSİAD’ın örnek bir kuruluş olduğunu belirtti. kurulduğu günden bu yana sürekli olarak çıtayı yükselten ve günümüze kadar devam ettiren sivil toplum kuruluşudur.

MÜSİAD’ın Türkiye’nin son dönemine damgasını vurduğunu belirten Kurtulmuş, bugün 20’nci kez düzenlenen MÜSİAD EXPO’nun da bu başarının görünen yüzlerinden sadece biri olduğunu söyledi.

“Küresel Ticaret Burada” sloganının hem kurum olarak MÜSİAD’ın hem de Türkiye’nin EXPO kapsamındaki iddialarını ifade etmesi açısından dikkat çekici olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Türkiye bir yandan tarihi İpek Yolu’nun ortasında, tüm ticari yerlere yakınlığı, jeostratejik konumu ve etrafındaki tüm çalkantılara rağmen ekonomik ve politik istikrarı koruyabilmesiyle öne çıkan ender ülkelerden biridir. Bugün dünyada, özellikle de önümüzdeki dönemde kapıları ardına kadar açılacak yeni çok kutuplu dünya sisteminde.” dedi.

Dünyanın içinde bulunduğu döneme değinen ve oluşan yeni dünyanın dengelerinin Türkiye için yeni fırsat kapıları, yeni fırsatlar açtığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuşkusuz bu fırsatların yanında önemli risklerin de olduğu aşikar. Dolayısıyla dünyadaki gelişmelere karşı Türkiye’nin gerekli önlemleri alabilmesi için öncelikle kendi içinde birlik ve uyumu sağlaması gerekiyor. Bunun için Türkiye’yi yıllardır işgal eden, başta terör olmak üzere bazı unsurları ortadan kaldırmak gerekiyor. 85 milyon insanın birlik, beraberlik ve kardeşliğini tam anlamıyla ortadan kaldırmalı ve güvence altına almalıyız. Anayasa, siyasi partiler kanunu, seçimler. Kanun ve Meclis İçtüzüğü dahil olmak üzere yasal metinlerimizi değiştirip siyaseti daha demokratik bir düzeye yükseltirken, iş dünyasında yatırımı engelleyen konuları ortadan kaldırarak iş dünyasının da bu mücadelede daha aktif bir oyuncu olmasını sağlamak ve iş ortamını zorlaştırır. “Bu bölgelerde, özellikle de yakın çevresindeki ülkelerde birlik, beraberlik ve istikrarın sağlanması için üzerine düşen her türlü sorunu ve yükümlülüğü yerine getirmelidir.”

İsrail’in bölgede yayılmacılığı ve bundan sonraki yıkıcı adımların neler olabileceği konuşulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“İsrail’in en büyük gücü ne askeri gücüdür, ne Batılı ülkelerin, özellikle Amerika’nın desteğidir, ne dünya medyası üzerindeki hakimiyeti, ne uluslararası finans çevrelerindeki olağanüstü gücü, ne Amerika ve Batılı ülkelerdeki lobisinin gücüdür; Üzülerek belirtmek isterim ki, İsrail’in bu bölgedeki en büyük gücü, bölge ülkelerinin ve Müslüman ülkelerin bölünmüşlüğü, parçalanması, iradesizliği ve kararsızlığıdır. Bölge ülkeleri ve halkları arasındaki birlik ve beraberliği güçlendirmek, Türkiye’nin önümüzdeki döneme ilişkin en önemli vizyonu, bölge ülkeleri ile aramızdaki sorunların çözümü için çaba göstermek ve normalleşme sürecini sonuç verecek şekilde ileriye taşımaktır. Bir an önce Türkiye’nin ortaya koyduğu vizyonlar artık küresel vizyonlar haline geldi ama gelişmeler gösteriyor ki sadece bu bölgede güçlü olmak yeterli değil; Türkiye yüzyılı dediğimiz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye’nin sesi ve etkin gücü güçlü bir ülke olması şarttır. Sadece güçlü bir söze sahip olmak artık yeterli değil. “Sözün gücünü mutlaka destekleyen her türlü argümanı sunmak zorundayız.”

“Türkiye ticaret alanında her türlü gelişmeyi sağlayabilecek bir altyapıya sahip.”

Türkiye’yi ayağa kaldırması gereken tüm unsurların ortak hedefe yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Bu bağlamda siyasetin en büyük sorumluluğu iş dünyasının ve sivil toplumun önünü açmaktır. Burada yapraktan omuz omuza mücadele edebiliriz. omuz omuza, Türkiye’nin ortak hedeflerine hep birlikte ulaşmak için.” “Türkiye, ticaret alanında her türlü gelişmeyi sağlayabilecek bir altyapıya sahip ve bundan gurur duyuyoruz.” dedi.

Yüksek teknoloji kullanımının ticaretin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirten Kurtulmuş, hem yüksek teknolojilere hem de markalaşmaya öncülük etme konusunda yeterli desteği sağlamanın devlet kurumlarının sorumluluğunda olduğunu söyledi.

Bugün dünyanın en önemli meselelerinden birinin sürdürülebilir kalkınmayı, istihdamı, üretimi ve ihracatı eş zamanlı ve aynı güçle yönetmek ve yönetmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, kalkınma hedeflerine çevreyle uyum içinde, insanı ve doğayı koruyarak ulaşmanın mümkün olduğunu söyledi. ortak bir hedef olmalıdır.

Kurtulmuş, Türkiye’nin önemli bir dönemin başında olduğunu ve bundan sonraki dönemin Türkiye’yi sadece bölgesel bir güç olarak değil küresel bir güç olarak da ileriye taşıyacağını söyledi.

Türkiye’nin dünya çapında insanları ve evreni etkileyen her konuda söz sahibi ve karar sahibi bir ülke haline geldiğini belirten Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’de devam eden soykırımı karşısında Türkiye’nin, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Tüm kurum kuruluşlarıyla örnek bir liderlik sergilediğini söyledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu alandaki çalışmalarımızı, tüm uluslararası platformlarda ‘Gazze diplomasisi’ diyebileceğimiz bir alanda yoğunlaştırdık, her şeyden önce dünyada ortak hareket eden ender ülkelerden biri olarak adım attık. Devlet ve millet olarak bu konuyu her uluslararası platformda konuştuğumuz gibi, her uluslararası alanda İsrail’e karşı bazı sözler dile getirirken milletimizin desteğini ve milletimizin gücünün arkamızda olduğunu biliyor, biliyorduk. bu toplumsal vicdanın, cephenin ortak vicdanının sesiydi. 50 binden fazla şehit, yıkılmış şehirler yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz, sadece Gazze halkını değil, evlerinden koparılan Batı Şeria halkını da… Lübnan’da bile. .. Bakın: “Ateşkese ulaştık.” “Lübnan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş onbinlerce insanın varlığı yüreklerimizi parçalıyor ama geldiğimiz yere baktığımızda İsrail sanılıyor. o dokunulmazdı, o dokunuldu.”

Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkında verdiği ihtiyati tedbir kararının ilk adım, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Gallant hakkında verdiği tutuklama kararının ise ikinci adım olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Tıpkı Güney Kore’nin katılımı gibi. Apartheid rejiminin uygulamaları nedeniyle Birleşmiş Milletler’de Afrika askıya alınmışken, Filistin artık “Siyonist İsrail Devleti’nin Birleşmiş Milletler’deki üyeliği de devam eden apartheid politikaları nedeniyle askıya alınmalıdır.” uygulayın, bunun hakkında konuşmanın zamanı geldi. Bu üçüncü adım bir süre sonra atılacak ve İsrail’in BM üyeliğinin askıya alınması teklif edilecek” dedi.

Kurtulmuş, zor bir dönemden geçtiğimizi belirterek, her alanda birlikte çalışarak, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine ve tüm insanlığa barış ve huzuru getirecek adımların atılması gerektiğini sözlerine ekledi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu